HIDIRELLEZ-HEDERLEZ-EDERLEZİ ve YUNUS EMRE
ÖMÜR TÖRPÜSÜ
HIDIRELLEZ-HEDERLEZ-EDERLEZİ
07 Mayıs 2024
Her yıl olduğu gibi, 5-6 Mayıs “Hıdırellez” olarak kutlandı. Erişilebilir açık kaynaklardan elde edilen bilgiler ışığında incelediğimizde, Türk dünyasında ve bazı İslam ülkelerinde de kutlanan bir bahar şenliğidir.
Coğrafyamızın yakın bölgelerinde, Orta Asya’da, Anadolu’da ve Balkan ülkelerinde eski çağlardan beri baharın veya yazın gelişiyle ilgili çeşitli tören ve ritüellerin yapıldığı bir bayram.
Hızır ve İlyas’ın buluştuğuna inanılan gün olan, 6 Mayıs baharın gelişi, bolluk ve bereketin simgesi.
Halk arasında Hızır ve İlyas kelimelerinin birleşmesiyle “Hıdırellez” olarak söylenegelmiştir.
Türkiye’de “hıdırellez”, Kırım ve Dobruca’da “hıdırlez”, Makedonya’da ve Gagauz Türklerinde “edirlez” (ederlez, edirlezi), Kosova bölgesinde “hıdırles” (hedirles, hadırles) gibi farklı şekillerde söylendiği gibi ritüellerde de farklılıklar gözlenir.
Hıristiyanlar tarafından da baharın ilk günü ve doğanın uyanışı olarak kabul edilir; Gagauz Türkleri ve Rum Ortodokslar bugünü “Aya Yorgi” günü, Katolikler ise “Aziz George” günü olarak kutlarlar.
Hıdırellez-Hederlez- Ederlezi
Adı ne olursa olsun, ritüellerindeki farklılıklara rağmen coğrafyamızda köklü bir geçmişe sahip olan, benzer duyguların yaşandığı bu gelenek, toplumların birbirleriyle etkileşim kurmasının en güzel yoludur.
“Hızır Aleyhisselam ve İlyas Aleyhisselam’ın hayat suyunu bulmaları ümidiyle, dilekleriniz kabul olsun, Hıdırellez Bayramınız kutlu olsun.”
YUNUS EMRE
6 Mayıs 2024 tarihinde, Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde, Türk düşünürü ve Türk şiirinin öncüsü Yunus Emre, vefatının 703. yılında anıldı.
Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde Yunus Emre’ye atfedilen makamlar bulunsa da Mihalıççık Sarıköy (Yunusemre)’deki türbesinde her yıl düzenlenen törenlerle anılıyor.
Yaşadığı dönem Anadolu’da düzenin bozulduğu, Moğol akınlarının Türk yerleşkelerini tehdit ettiği, kıtlık-kuraklık gibi pek çok doğal afetin yaşandığı bir zamandır.
Maddi refahın ve huzurun olmadığı böyle bir dönemde, Anadolu’ya gelen mutasavvıflar huzur kaynağı olmuşlar, Yunus Emre gibi bu mutasavvıflar, Anadolu’nun hızla Türkleşmesini ve İslamlaşmasında katkıda bulunmuşlardır.
“Bizim Yunus”, Anadolu Türkçesinin oluşumuna ve edebiyat dili haline gelmesine büyük katkı sağlamış öncülerdendir.
Sarıköy’deki türbesi yakınından demiryolu hattı geçmesi nedeniyle, 1946 yılında yeni bir mezar ve anıt çeşme yapılmaya başlanmış, naaşı 1949 yılında buraya taşınmıştır.
1964 yılında başlayan son mezar yeri inşaatı 1970 yılında bitirilmiş ve naaşı tekrar taşınan Yunus Emre, o tarihten beri bu anıt mezarda yatmaktadır.
Biz kimseye kin tutmayız
Ağyar dahi dosttur bize
Kanda ıssızlık var ise
Mahalle vü şardır bize
Adımız miskindir bizim
Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız
Kamu âlem birdir bize
YUNUS EMRE
“….Bilmiyen ne bilsin bizi, bilenlere selâm olsun.”
Yaşar KOÇ
ANKARA