İstanbul Milletvekili Doğan BEKİN tarafından Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat IŞIKHAN’ın cevaplaması için TBMM’ne yazılı soru önergesi verildi. Verilen soru önergesinde şunlara değinildi:
Yaklaşık 3 milyon 654 bin memur ve 2 milyon 520 bin memur emeklisinin yakından ilgilendiren sekizinci toplu sözleşme sürecinde işveren adına hükümet temsilcisi ile çalışan adına ilgili sendika temsilcileri geçtiğimiz günlerde bir araya gelmiştir. Yapılan görüşmelerde memur ve memur emeklisi için 2026 yılının ilk altı aylık döneminde % 10, ikinci altı aylık döneminde ise % 6, 2027 yılı için ilk altı aylık döneminde % 4, ikinci altı aylık döneminde ise % 4 zam teklif edilmiştir. 2026 ve 2027 yılları için memur ve memur emeklisine önerilen zam teklifi, ilgili sendika temsilcileri tarafından kabul edilmemiş olup üç tur süren pazarlıklar sonunda hükümet tarafı yalnızca 2026 yılı teklifini birer puan artırarak ilk altı aylık dönemini % 1 l’e, ikinci altı aylık dönemini ise % 7’ye yükseltmiştir. Hükümet temsilcisi 2027 yılı zam teklif oranlarında herhangi bir artışa gitmemiş teklifini sabit tutmuştur. Bilindiği üzere taraflar arasında 2026-2027 dönemini kapsayan sekizinci toplu sözleşme sürecinde memur ve emekli maaş zam oranlarında uzlaşma sağlanamamış ve zam oranlarının belirlenmesi için Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na gidilmiştir.
Çalışan adına ilgili sendika temsilcileri sürecin şeffaf ve hakkaniyetli yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak kamu çalışanlarının beklentilerinin muhakkak gözetilmesini Hakem Kurulu’ndan talep etmiştir. Sonuç olarak Hakem Kurulu, toplantıya katılanların çoğunluğu ile memur maaşları ve memur emeklisinin aylıklarına 2026’nın ilk altı ayında % 11, ikinci altı ayında % 7, 2027’nin ilk altı ayında % 5, ikinci altı ayında % 4 zam yapılması kararlaştırılarak sekizinci dönem toplu sözleşme tebliği Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak gelinen noktada çok açık bir şekilde görülmektedir ki adaletle karar veren bir kurul değil, talimatla karar veren bir kurul karan ortaya çıkmıştır. Maalesef çalışanlarımız emeğinin, hakkını karşılığını geçmiş yıllarda alamadığı gibi önümüzdeki yıllarda da alamayacağı çok açıktır. Ülkemizde açıklanan zam oranları milyonlarca memur ve emeklimizin beklentisinin karşılamadığı gibi içinde bulunduğu geçim sıkıntısını daha da artırmıştır. Memur ve emeklimizin içinde bulundukları ekonomik koşullar dikkate alınarak zam oranlarının piyasada yaşanan reel enflasyon rakamları ile açlık ve yoksulluk sınırının da dikkate alarak güncellenmesi kaçınılmaz görülmektedir.
Memur ve Memur Emeklisi Maaş Zam Oranlarına İlişkin TBMM'ye Yazılı Soru Önergesi Verildi