BAŞLADIK
BAŞLADIK
Amatör de olsa yayıncılık dünyasına, 3 Mayıs 2024 tarihinde yayınlanan ilk makalemizle başladık.
Bu makalemizi Çinli komutan, filozof ve askeri uzman Sun Tzu alıntısıyla bitirmiştik. Bu bilge adamdan biraz bahsetmenin iyi olacağını düşünüyorum.
Sun Tzu ve Savaş Sanatı (Bing Fa)
Günümüzden 2500 yıl önce yaşamış ve “Savaş Sanatı” adlı kitabıyla krallara, generallere ve liderlere ilham kaynağı olmuştur.
Sun Tzu, M.Ö. MÖ 500 yılında Wu Eyaletinde (şimdiki Çin) yaşamıştır. Gerçek adı Sun-Tzu, Sun-Wu, Sun-Zi’dir. İsmi “Ustanın Güneşi” olarak çevrilebilir.
Savaş stratejisi üzerine yazdığı “Savaş Sanatı” (BING FA) adlı kitap, dünyanın en eski strateji teorisi olarak kabul edilmektedir.
Sun Tzu’nun Savaş Sanatı ilkeleri, açık ve erişilebilir kaynaklarda belirtildiği şekliyle, başta ABD olmak üzere birçok ülkenin askeri akademilerinde ders kitabı olarak okutulmaktadır.
Bu ilkeler yalnızca askeri alanda değil, ekonomi ve iş dünyasında da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Birkaç alıntı yaparsak bulgularının, günümüz koşullarıyla mükemmel bir uyum içinde olduğu görülebilir.
“Girdiğiniz her savaşta tehlike vardır. Savaşın beş kuralı vardır; Ölçme, değerlendirme, hesaplama, karşılaştırma ve zafer.”
“Başkasını ve kendini bilirsen, 100 kere savaşsan bile tehlikede olmazsın; başkasını tanımazsan ve kendini bilirsen bir kere kazanırsın, bir kez kaybedersin, ne kendini ne de başkasını tanırsan tehlikede olursun.”
“Pozisyon ölçüme, ölçüm değerlendirmeye, değerlendirme hesaplamaya, hesaplama karşılaştırmaya ve karşılaştırma zafere yol açar.”
Kanıksamak, Duyarsızlaşmak
Çağımızın en önemli hastalıklarından biri kanıksamak ve duyarsızlaşmaktır. Görünür bir hastalık değildir. İnsanları fiziksel olarak etkilemez ancak süreç içinde kültürlerin bile değişmesine neden olur.
Bireyleri ve dolayısıyla toplumları derinden etkilemektedir. Bunu fark etmek zordur. Dışarıdan gelen bilinçli yönlendirmeler nedeniyle bireyler ve toplumsal değerler büyük heyelanlara maruz kalmaktadır.
Kanıksamak daha çok olumsuz durum ve olaylar için kullanılmaktadır. İstemeden de olsa sıklıkla tekrarlanan olayları kanıksayarak, duyarsızlaşmak zorunda kalınmaktadır.
Birey ve toplumun olaylar karşısında tepkisiz kalması sağlanarak, duyarsızlaştırmak bireylerin ve toplumların yönlendirilmesini kolaylaştırmaktadır.
Kanıksamanın ve duyarsızlaşmanın etkilerini en aza indirmek ve bireysel kayıtsızlığı ve duyarsızlaşmayı önlemek için farkındalık geliştirilmeli, değişim yaratmalı, bilinçli tepkiler vererek kendimizi yenilemeli, bakış açımızı değiştirmeli, tekrar eden bir durumla karşılaştığımızda kendimize yapıcı sorular sormalıyız.
Farkındalık geliştirmenin ilk adımı kanıksama sürecinin farkına varmaktır. Kendimizi ve çevremizdeki olayları daha dikkatli gözlemlemeliyiz. Tekrarlanan durumları tanıyıp, bunların farkında olmalıyız.
Sık sık bakış açımızı değiştirmeli ve olaylara farklı açılardan bakmalıyız. Başkalarının bakış açılarını anlamaya çalışarak, olayları olduğu gibi kabul etmemeli ve sorgulamalıyız.
Tekrar eden olaylara bilinçli tepkiler vererek daha akılcı davranmalıyız. Her seferinde alışılmış şekilde tepki vermek yerine, durumu değerlendirip daha mantıklı kararlar vermeliyiz.
Kendimizi yenilememiz gerekiyor. Eğitimde süreklilik, kitap okumak, yeni beceriler edinmek gibi sürekli öğrenme ve gelişim süreçleri kanıksama ve duyarsızlığı önlememizi sağlayacaktır.
Değişim yaratmalı, sıradanlığı kırmalı ve yeni deneyimler kazanmalıyız. Farklı faaliyetlere katılmalı, yeni insanlarla tanışmalı, yeni deneyimler kazanmalıyız. Bu tür eylemler duyarsızlaşmayı önleyecektir.
Kanıksamanın ve duyarsızlaşmanın doğal bir süreç olduğunu unutmayalım ancak farkındalık ve bilinçli çaba ile bu etkiyi azaltabiliriz.
Hayatı umursayın…
Yaşar KOÇ
ANKARA
Öncelikle başarılar diliyorum. Emeğiniz için teşekkür ederim. Burada paylaşılan içerik, makale ve haber konularının, paylaşılan veya ülke gündemine geldiği zaman bilgisini de verirseniz iyi olacaktır. Tekrar başarılar diliyorum.
Çetin Aydın
E.Bkm. Kd. Bşçvş.(Ord.Tekns.1985)